Özet Göbekli Tepe’nin keşfinden sonra Şanlıurfa’daki diğer neolitik merkezlerin önemi artmış ve bu merkezleri kapsayan arkeolojik kazılar 2019 yılından itibaren hız kazanmıştır. İnsanların yerleşik hayata geçiş süreciyle ilgili paradigmanın sorgulanmasına yol açan Göbekli Tepe bulguları, cevaplanması gereken birçok soruyu gündeme getirmiştir. Bu sorulara cevap aramak amacıyla öncelikle, Göbekli Tepe ile benzer mimari/sanatsal unsurları ve yapı tarzını barındıran ören yerleri son birkaç yılda kazılmaya başlanmıştır. Göbekli Tepe’den sonra öne çıkan ören yerlerinden biri de Karahan Tepe’dir. Burada kazılar 2019 yılında başlatılmış ve günümüzde devam etmektedir. Bazı farklı yönleri olmakla birlikte aynı medeniyetin birer parçası olan Göbekli Tepe ve Karahan Tepe, Güneydoğu Anadolu’daki neolitikleşme sürecinin anlaşılması için önemli bilgiler sağlamaktadır. Araştırmanın temel amacı, geçmişteki doğal ortam özelliklerinin insan faaliyetlerine etkisinin anlaşılmasına katkı sunmaktır. Bu çalışmada, Göbekli Tepe ve Karahan Tepe sakinlerinin geçmişte, doğal coğrafya koşullarına nasıl uyum sağlamış olabileceği paleocoğrafya bakış açısıyla tartışıldı. Adı geçen ören yerlerinin yakın çevresinin jeomorfolojik özellikleri, kayaçları, su kaynakları, bitki ve toprak örtüsü ile iklimsel özellikleri söz konusu merkezlerin ortaya çıktığı Erken Holosen koşullarıyla karşılaştırmalı olarak değerlendirildi. Göbekli Tepe ve Karahan Tepe’nin jeomorfolojik ve topografya özellikleri bakımından oldukça faklı olduğu, yer şekillerinin Erken Holosen’den günümüze kadar önemli bir değişim göstermediği; bu merkezlerin kurulduğu ve aktif olarak kullanıldığı…