Antalya’nın dağları, ormanları ve yaylalarıyla ünlü Akseki ilçesi aynı zamanda bir zeytin coğrafyası. Ancak Akseki’nin yüksek rakımlı coğrafyasında yetişen zeytin ağaçları, 1200 metre yükseklikte bile varlığını sürdürebiliyor. Antalya’nın dağları, ormanları ve yaylalarıyla ünlü Akseki ilçesi aynı zamanda bir zeytin coğrafyası. Ancak Akseki’nin yüksek rakımlı coğrafyasında yetişen zeytin ağaçları, 1200 metre yükseklikte bile varlığını sürdürebiliyor. Yüksek rakımda yetişen sedir ağaçlarıyla aynı coğrafyayı paylaşan Akseki’nin zeytin ağaçları, bu bölgeyi yüksek kalitede organik zeytin üretimi için de önemli kılıyor. Özellikle Güzelsu, Pınarbaşı, Çaltıçukuru, Çukurköy ve Taşlıca köyleri antik çağdan bugüne önemli bir zeytincilik merkezi konumunda. Son yıllarda yöre halkının da önem vermesiyle bu köylerdeki zeytinlikler de artış gözleniyor. Uzmanlara göre bu bölgedeki zeytinlikler gerçek bir hazine. Ancak aralarında anıt ağaçlarında bulunduğu 11 binden fazla zeytin ağacının bulunduğu bölgede mermer ocağı ruhsatı verildi. Yöre halkının itirazlarına rağmen geçtiğimiz yıl ÇED süreci başlatılan mermer ocağıyla ilgili son kararı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verecek. Eğer yöre halkının ve bilim insanlarının itirazları dikkate alınmaz ise Türkiye’nin en değerli zeytinlikleriyle birlikte yüzlerce bitki ve canlı türüyle onlarca arkeolojik kalıntı yok olma tehdidiyle karşı karşıya kalacak… Oda TV yazarı Yusuf Yavuz’un yazdığı yazıya göre; Akseki’ye bağlı Güzelsu, Pınarbaşı, Çaltılıçukur, Çukurköy ve Taşlıca köylerinin ortasında kalan arazide yaklaşık 140 hektarlık mermer…