Bu metin Türk Coğrafya Kurumu’nun coğrafyacılara ve özellikle de
coğrafya öğrencilerine yapmış olduğu bir çağrı sonucunda hazırlanmaya başlamıştır. Günümüz
coğrafyasının sorunlarının ele alınması istenen bu çağrı üzerine, meselenin tarihsel boyutu ele
alınmadan yapılacak her değerlendirmenin yanlışlıklar taşıyacağı düşünülmüştür. Tarihsel süreci
belgeleyen metinlerin fazlalığına rağmen bunların hep akademisyenler tarafından yazılmış
olması bazı sübjektiflikleri de beraberinde getirmiştir. Elinizdeki metinde mümkün olduğunca
coğrafyaya ve tarihsel gerçeklere bağlı kalınmaya çalışılmıştır. Bağlılık burada yazılan her şeyin
kesinkes doğru olduğunu göstermez, fakat bilimsel dürüstlüğünü henüz kaybetmemiş birisi
olarak büyük bölümünün samimi biçimde yazıldığını söylemek doğru olur.
Metni şu veya bu biçimde uzatmak mümkündür. Ve bu satırları okuyan her coğrafyacı
kendisinin de bildiği ama burada anlatılmamış aksaklıkların, yanlışlıkların, laçkalıkların olduğunu
hemen fark edecektir. İşte bu noktada bütün bu olumsuzluklardan kurtulmanın yolu bunları
içtenlikle ifade etmekten ve getireceği sonuçları, geçici çıkarları düşünmeden, her platformda
doğruları savunmaktan geçer. Bilim adamlarımızı YÖK, bilimi savunmaktan aciz hale getirmişse;
o halde bilimi akademisyen olmayanlar, öğrenciler, öğretmenler savunmalıdır. Bilimi savunmanın
günümüzdeki en doğru ve pratik yolu mesleki örgütümüzü kurmaktan geçer. İşte bu nokta da
Coğrafyacılara tarihsel bir sorumluluk düşmektedir. “Türkiye Coğrafyacılar Birliği”ni kurmak.
Ancak bu şekilde bir toplumsal baskı mekanizması kurulabilir, bilimsel kirlenmenin önüne
geçilebilir. Ve ancak bu şekilde coğrafyacılar toplumsal hayatın her alanında kendi haklarını
savunabilir.
Oldukça kısa bir sürede, yalnızca aklımızda bulunan bilgilerle hazırlanan bu metin birkaç
yayın ile kontrol edilerek düzenlenmiş, özellikle “bir solukta okunabilecek” şekilde hazırlanmıştır.
Fazla uzamaması için konular kısaca ele alınmış meselelerin vurucu yönleri ön plana
çıkarılmıştır. Metnin amacı beyinlerde soru işaretleri yaratmak ve herkes tarafından bilineni,
bilince çıkartmaktır. Yazarın kimseye özel ve genel bir kini veya alıp veremediği yoktur. Bütün
kaygısı olayları deterministçe ele alabilmektir. Yer ve yayınlama sorunu olduğu için bu broşür
oldukça ekonomik kullanılmaya çalışılmıştır. Bu bakımdan dizginin bazı handikapları olduğu
görülmektedir. Bu eksiklikten dolayı umarım herkes beni anlayışla karşılayacaktır.
Yorum Yapılmamış