1. Kutup ayısı istilası yaşandı Bu yılın başlarında, 52 aç kutup ayısı, Rus Arktik takımadalarından birinde, küçük bir çalışma yerleşim yeri işgal ederek kasabada korku yarattı. Kış aylarında kutup ayılarının fok avlamak için kuzey Rusya kıyılarına geldiğini biliyoruz ancak bu kez küresel ısınmadan kaynaklanan deniz buzu incelmesi, ayıları iç kısımda yiyecek arayışına sürükleyerek insanların yerleşim yerlerine kadar ilerlemelerine neden oldu. Kasabanın çöp kutularındaki ve çöp sahalarındaki yenilebilir atıkların çekiciliği, ayıların daha kuzeye göç etmesini engelledi ve bölge yetkililerini olağanüstü hal ilan etmek durumunda bıraktı. 2. Karbondioksit oranları rekor seviyelere ulaştı Bu yıl biliminsanları, atmosferde 800.000 yıldır olduğundan daha fazla karbondioksit ölçtüler. Bu da türümüzün geliştiği zamandan beri karbondioksit seviyelerinin bu kadar yüksek olmadığı anlamına geliyor. Mayıs 2019’da, Hawaii’deki Mauna Loa Gözlemevi’nde Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) tarafından ölçülen rakamlara göre, sera gazı seviyeleri milyonda 415 parçaya (ppm) ulaştı. NASA’nın verilerine göre buz çağları sırasında atmosferdeki karbondioksit seviyeleri 200 ppm civarındaydı. Buzullar arası dönemde bu sayı 280 ppm’e yükseldi. İnsanlar fosil yakıtları yakıyor ve karbondioksit ve diğer sera gazlarının salınmasına neden oluyor. Bunun sonucu olarak da havada her yıl yaklaşık 3 ppm daha fazla karbondioksit ölçülüyor. 3. Arktik permafrost hızla yok olmaya başladı Bu yıl, Kuzey Kutbu’nda, bilim adamlarının en…
Kentte son 53 yılın en büyük su baskını yaşandı. Belediye Başkanı, “Bu iklim değişikliğinin bir sonucu’ dedi. İtalya‘nın kanallarıyla ünlü turistik kenti Venedik‘te deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle sokakların büyük bölümü sular altında kaldı. İtalyan medyası, evini su basan 78 yaşındaki bir Venedikli kadının elektrik çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi. BBC, son 53 yılda görülen en büyük su baskınında deniz seviyesinin 1.87 metre yükseldiğini aktardı. Kentte 1966 yılında su seviyesi 1.94 metre yükselmişti. Sel alarmı Kentin en alçak noktalarından biri olan San Marco Meydanı ve diğer sokakları su basması sonucu sel alarmı verildi. Sahil güvenlik su ambulansı olarak hizmet veren ilave botlarla kanallardaki turistleri kurtardı. Meydanda su seviyesinin yükselmesiyle birlikte çevredeki işletmelerin girişlerine setler çekildi. Lüks otelleri su basarken, birçok işyeri kepenk kapattı. Bazı turistlerin, su taksilerinin yardımıyla otellerdeki odalarına pencerelerden girdiği görüldü. Belediye Başkanı: İklim değişikliğinin sonucu Venedik Belediye Başkanı Luigi Brugnaro, deniz seviyesinin görülmedik derecede yükselmesi nedeniyle herkesin seferber olduğunu ve bugün acil durum ilan edeceğini söyledi. Yaşananları iklim krizine bağlayan Brugnaro, “Durum çok dramatik. Hükümetten bize yardım etmesini istedik. Fatura ağır olabilir. Bu, iklim değişikliğinin bir sonucu. 187 santimetrelik gelgit onarılmaz bir yara bırakacak” ifadelerini kullandı. Selden en fazla etkilenen yerlerden biri ünlülerin kaldığı Gritti Sarayı oldu. Otelin halıları ve mobilyası sular içinde kaldı….
Işık kirliliğinin nedenleri nelerdir aslında çok kapsamlı bişr sorudur. Bu sorunun onlaraca cevabı vardır, biz bu yazmızda genel olarak bu nedenlerden bahsedeceğiz. 1- Yolların yanlış aydınlatma sistemleri ile aydınlatılması. 2- Park bahçe ve ormanlık alanların aydınlatma seçiminde yapılan yanlışlıklar. 3- Tarihi ve turistik binaların dış aydınlatmaları. 4- Reklam ve ilan ponoları, billbordları, sçık hsvs reklam ekipmanlarının yanlış yerleştirilmesi 5- Plansız yapılan, güvenlik amaçlı çevre aydınlatmaları, 6- Konut alanlarından yayılan bakiye ışıklar Çarpık kentleşme ve sıkı yapılaşma, tüm yolların aydınlatılma talepleri, iş yerlerinin güvenlik için aydınlatılması, meydanlarda görsel aydınlatma gibi unsurlarda ışık kirliliğinin nedenleri arasında sayılabilir. Tüm ışık kaynakları amaçları dışında gayri ihtiyari bakiye ışık oluşturmakta bu artık ışıklarda ışık kirliğine yol açmaktadır. Bu konuda yapılacak aydınlatma projeleri ile her kullanım için gerektiği kadar aydınlatma sağlayabilecek ekipmanların kullanımı ile hem elektrik enerjisinden tasarruf edilmiş olacaktır hemde ışık kirlilliği nedenlerinden çok önemli bir kısmı ortadan kalkmış olacaktır.Bu ışık kaynakları, sadece hedeflerine ışık gönderiyor olsalar, havaya bakan taraflarına yansıtıcı konsa daha az ışık kirliliği yaşanması sağlanabilir. Yollardaki lambaların yoldan, asfalttan tekrar yukarı yansıyan ışıkları için ise yapılabilecek bir şey yok, belki daha koyu renkli asfalt dökülebilir. Kaynak: Çevre Portal
Dünyanın sonunu insanlar getirecek! Dünya’nın en derin noktası kabul edilen Mariana Çukuru’na dalan Amerikalı deniz altı kaşifi, deniz tabanında plastik atık buldu. BBC’nin haberine göre, Victor Vescovo, Pasifik Okyanusu’nda yer alan Mariana Çukuru’nda dipteki yüksek basınca dayanacak şekilde üretilen dalış aracıyla yaklaşık 11 kilometre derinliğe dalarak rekora imza attı. Çukurun dibinde 4 saat kalan Vescovo, incelemeleri sırasında deniz canlıları ile renkli kayalık yapıların yanı sıra plastik poşet ve şeker ambalajları buldu. Keşif esnasında Vescovo’nun rekor kıran dalışının ardından diğer takım üyeleri de art arda dört dalış yaptı. Denizin üç farklı noktasında “amfipot” adı verilen 4 yeni karides benzeri kabuklu hayvan türü keşfettiğini düşünen ekip, 7 bin metre aşağıda “kaşık solucanı” diye adlandırılan canlı ve 8 bin metrede pembe deniz salyangozu gördüğünü söylüyor. Diğer yandan, toplam beş dalış sırasında muhtemelen deniz dibindeki mikroplar tarafından oluşturulmuş parlak renkli kayalık oluşumlarını keşfeden ekip, deniz tabanından kaya örnekleri topladı. Bilim insanları, mikroplastik içerip içermediklerini görmek için keşif ekibinin topladığı canlıları incelemeyi planlıyor. Son zamanlarda yapılan bir araştırma, bu durumun, denizin derinlerinde yaşayan hayvanlar için bile yaygın bir sorun olduğunu ortaya koyuyor. Mariana Çukuru, Pasifik Okyanusu’nun batısında yer alıyor. Çukurun derinliği, 10 bin 911 kilometre ile 11 bin 30 kilometre arasında ölçülüyor. 2 bin 550…
Almanya’nın Frankfurt şehrinde, elektrikli kamyon ve çekiciler için ilk şarj otobanı test edilmeye başlandı. Almanya’daki ilk eHighway ya da elektrikli otoban, elektrikli araçların hava kirliliğine yol açmadan karayolu üzerinde ilerlemerine yardımcı olacak. Proje, halen pilot aşamada ve otobanın yaklaşık 10 km uzunluğundaki bir bölgesini kapsıyor. Otoban 2022 yılına kadar test edilecek ve Alman hükümeti projenin kapsamını genişletip genişletmeyeceğini belirleyecek. Siemens tarafından 2012 yılında fikir olarak ortaya atılan eHighway projesi kapsamında test edilen yolun en sağ şeridinde şarj için elektrik kabloları bulunuyor. Kamyonun üzerine takılan özel bir aparat sayesinde araçlar düzenli olarak şarj edilebiliyor. Güçten yararlanmak için kamyonların saatte 90 km’den daha hızlı hareket etmemeleri önemli. Almanya, eHighway için özel bir hibrit kamyon inşa etmek için VW Group ile ortaklık yaptı. Alman karayollarındaki kamyonların yüzde 30’unun elektrikli hale getirilip yenilenebilir enerjiye güvenmesi durumunda, ülkenin atmosfere 6 milyon metrik ton karbon dioksit salmasından kaçınılabileceği belirtildi. Siemens, eHighway üzerinde 100 bin km seyahat eden 40 tonluk bir çekicinin 20 bin avro yakıt tasarrufu yapacağını da açıkladı.
Ekvatorda dünyanın dönme hızı saatte 1770 km’ye ulaşıyor; yani okyanus aşırı bir yolculukta bir uçağın ulaştığı ortalama en yüksek hızın neredeyse iki katı… Düşünün; diyelim bundan 1 hafta sonra bir anda dünya duruyor! Başımıza neler gelir? En şanslı hangi bölgelerde yaşayanlar olur; dünyanın şekli değişir mi; kıtalar hareket eder mi? İşte hiç üzerine düşünmediğimiz o senaryoyla ilgili merak edilen soruların cevapları! EN ŞANSLILAR KUTUPLARA YAKIN OLANLAR Elbette en çok etkilenecek bölge ekvator. 1600 km hızla giden bir arabanın içinde olduğunuzu düşünün ve araba bir anda duruyor. Bir anda her şey Doğu’ya doğru hareket etmeye başlayacaktır. Kutuplara yakınsanız veya o sırada uçaktaysanız NASA’ya göre kısa süreliğine de olsa şanslısınız. HARİTA BİRKAÇ DAKİKA İÇİNDE DEĞİŞECEK Kutuplardaysanız şansınız var dediysek; çok ama çok kısa bir süreliğine! Çünkü dünya durduktan sonra oluşacak dev dalgalar sebebiyle harita baştan aşağı değişecek. Dünyada biri güneyde, diğeri kuzeyde olmak üzere iki okyanus oluşacak ve ekvatorun çevresinde de kocaman ve yekpare bir ana kıta… Bildiğimiz anlamda dünya haritası tamamen değişecek. 6 AY GÜNDÜZ 6 AY GECE DÖNEMİ Dünya, Güneş’in etrafındaki hareketini kesmiyor. Dolayısıyla dünya durduğunda bir taraf tamamen gece bir taraf tamamen gündüz kalmayacak. Tıpkı kutup noktalarındaki gibi dünyanın her yerinde 6 ay gündüz 6 ay gece yaşanacak. Bilim…