TÜRKİYE JEOMORFOLOJİSİ PROF. DR. OĞUZ EROL 1989
Akademik / 30 Ocak 2018

“Türkiye’nin Jeomorfolojik Evrimi ve Bugünkü Genel Jeomorfolojik Görünümü” , Yayınlanmamış Ders Notu, İstanbul. Adlı Çalışmadan; TÜRKİYE JEOMORFOLOJİSİ PROF. DR. OĞUZ EROL 1989 ismiyle hazırlanmıştır. Hazırlayanın Açıklaması; Bu metin 2002 yılında Prof. Dr. Oğuz Erol’un daktilo ile hazırlamış olduğu metin esas alınarak bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Aslına sadık kalınan metne kimi şekiller tarafımızdan eklenmiştir. Esasen asıl metnin ekleri 40’ın üzerindedir. Ancak bunları yeniden hazırlamak mümkün olmadığı için yazarın isteği üzerine yalnızca çok önemli olduğu düşünülenler eklenmiştir. 2002 yılındaki metin tekrar ele alınarak üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan e-kitap haline getirilmiştir. Asıl metinde kaynakça bulunmadığı için kısa bir kaynakça tarafımızdan oluşturularak metne eklenmiştir. TÜRKİYE JEOMORFOLOJİSİ PROF. DR. OĞUZ EROL 1989

2009 Yılı Ankara Beypazarı Araştırma Gezisi
Eski Çalışmalar / 30 Ocak 2018

24.01.2009 tarihinde coğrafyabiz yönetiminden Kemal Akalın, Doğu Ateş, Sami Köroğlu, Yalçın Keçici ve aramıza Beypazarı’nda katılan değerli konuksever meslektaşımız Erdal Taşlıçukur ile Beypazarı’nda gerçekleştirmiş olduğumuz İnceleme-Araştırma gezimize ait dosya pdf formatında aşağıdadır. Beypazarı İnceleme Gezisi

2007 Nüfus Sayımı Sonuçları Hakkında İlk Değerlendirme
Akademik / 30 Ocak 2018

ADRESE DAYALI NÜFUS KAYIT SİSTEMİ 2007 NÜFUS SAYIMI SONUÇLARI HAKKINDA İLK YORUMLAR 2007 yılında çalışmaları sürdürülmekte olan nüfus sayımının ilk sonuçları açıklanmış bulunmaktadır. Bu sayımın sonuçları ve ortaya çıkan yeni demografik göstergeler hakkında yorumlar ekli pdf dosyasında bulunmaktadır. 2007_Nufus_sayimi_sonuclari

Sanayi Haritası (2007)
Eski Çalışmalar / 28 Ocak 2018

Bu çalışma hazırlanırken özellikle KPSS-ÖSS sınavına hazırlanan adaylar düşünülmüş, onlar için güncel ve özgün bir çalışma hazırlanması amaçlanmıştır. Ülkemizdeki kaynaklarda görülen tutarsızlıkların önüne geçmek için tüm illerin valilik ve sanayi odaları sitelerinden sanayi tesisleri teyit edilmeye çalışılmış, kapatılmış bazı kuruluşlar ve özellikle de işletmesi durmuş olan madenler haritada gösterilmemiştir. Örneğin fosfat, volfram ve manganez gibi çıkarımı durmuş olan yer altı kaynaklarını haritada göstermedik. Ayrıca sembolle bu denli fazla sanayi türünün gösterilmesi imkânsız olduğundan sanayi türleri illerin altına veya yanına yazılmıştır. Her ne kadar titizlikle yapılmış bir çalışma olsa da eksikleri olduğu muhakkaktır. Bu noktada sizlerin ilgi destek ve önerilerinizi beklemekteyim. Bu harita bir ezber reçetesi değildir. Kesinlikle ezberlemeye çalışmayınız. Elden geldiğince elinizde bulunan materyallerden çalışmalı, görsel hafızanızı geliştirmek için bu kaynaktan yararlanmalısınız. Haritanın ideal boyutu A2’dir. Ancak A3 boyutunda da görmek unsurları görmek mümkündür. Renkli ya da siyah beyaz çıktı alınırken en az 600 dpi olmasına dikkat etmenizi öneririm. Haritanın görüntü kalitesi mükemmeldir. Bu nedenle çıktı sırasında bir sorun yaşanmayacağı düşünülmektedir. Türkiye Sanayi Haritası 2007

Türkiye Üniversitelerinde Coğrafya Öğretiminin Sorunları ve Bu Sorunların Çözüm Yolları
Eski Çalışmalar / 27 Ocak 2018

Bu metin Türk Coğrafya Kurumu’nun coğrafyacılara ve özellikle de coğrafya öğrencilerine yapmış olduğu bir çağrı sonucunda hazırlanmaya başlamıştır. Günümüz coğrafyasının sorunlarının ele alınması istenen bu çağrı üzerine, meselenin tarihsel boyutu ele alınmadan yapılacak her değerlendirmenin yanlışlıklar taşıyacağı düşünülmüştür. Tarihsel süreci belgeleyen metinlerin fazlalığına rağmen bunların hep akademisyenler tarafından yazılmış olması bazı sübjektiflikleri de beraberinde getirmiştir. Elinizdeki metinde mümkün olduğunca coğrafyaya ve tarihsel gerçeklere bağlı kalınmaya çalışılmıştır. Bağlılık burada yazılan her şeyin kesinkes doğru olduğunu göstermez, fakat bilimsel dürüstlüğünü henüz kaybetmemiş birisi olarak büyük bölümünün samimi biçimde yazıldığını söylemek doğru olur. Metni şu veya bu biçimde uzatmak mümkündür. Ve bu satırları okuyan her coğrafyacı kendisinin de bildiği ama burada anlatılmamış aksaklıkların, yanlışlıkların, laçkalıkların olduğunu hemen fark edecektir. İşte bu noktada bütün bu olumsuzluklardan kurtulmanın yolu bunları içtenlikle ifade etmekten ve getireceği sonuçları, geçici çıkarları düşünmeden, her platformda doğruları savunmaktan geçer. Bilim adamlarımızı YÖK, bilimi savunmaktan aciz hale getirmişse; o halde bilimi akademisyen olmayanlar, öğrenciler, öğretmenler savunmalıdır. Bilimi savunmanın günümüzdeki en doğru ve pratik yolu mesleki örgütümüzü kurmaktan geçer. İşte bu nokta da Coğrafyacılara tarihsel bir sorumluluk düşmektedir. “Türkiye Coğrafyacılar Birliği”ni kurmak. Ancak bu şekilde bir toplumsal baskı mekanizması kurulabilir, bilimsel kirlenmenin önüne geçilebilir. Ve ancak bu şekilde coğrafyacılar toplumsal hayatın her…