GÖBEKLİ TEPE İLE KARAHAN TEPE’NİN JEOMORFOLOJİSİ VE DOĞAL ORTAM KOŞULLARININ ERKEN NEOLİTİK DÖNEM YAŞAMI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Akademik / 28 Aralık 2021

Özet Göbekli Tepe’nin keşfinden sonra Şanlıurfa’daki diğer neolitik merkezlerin önemi artmış ve bu merkezleri kapsayan arkeolojik kazılar 2019 yılından itibaren hız kazanmıştır. İnsanların yerleşik hayata geçiş süreciyle ilgili paradigmanın sorgulanmasına yol açan Göbekli Tepe bulguları, cevaplanması gereken birçok soruyu gündeme getirmiştir. Bu sorulara cevap aramak amacıyla öncelikle, Göbekli Tepe ile benzer mimari/sanatsal unsurları ve yapı tarzını barındıran ören yerleri son birkaç yılda kazılmaya başlanmıştır. Göbekli Tepe’den sonra öne çıkan ören yerlerinden biri de Karahan Tepe’dir. Burada kazılar 2019 yılında başlatılmış ve günümüzde devam etmektedir. Bazı farklı yönleri olmakla birlikte aynı medeniyetin birer parçası olan Göbekli Tepe ve Karahan Tepe, Güneydoğu Anadolu’daki neolitikleşme sürecinin anlaşılması için önemli bilgiler sağlamaktadır. Araştırmanın temel amacı, geçmişteki doğal ortam özelliklerinin insan faaliyetlerine etkisinin anlaşılmasına katkı sunmaktır. Bu çalışmada, Göbekli Tepe ve Karahan Tepe sakinlerinin geçmişte, doğal coğrafya koşullarına nasıl uyum sağlamış olabileceği paleocoğrafya bakış açısıyla tartışıldı. Adı geçen ören yerlerinin yakın çevresinin jeomorfolojik özellikleri, kayaçları, su kaynakları, bitki ve toprak örtüsü ile iklimsel özellikleri söz konusu merkezlerin ortaya çıktığı Erken Holosen koşullarıyla karşılaştırmalı olarak değerlendirildi. Göbekli Tepe ve Karahan Tepe’nin jeomorfolojik ve topografya özellikleri bakımından oldukça faklı olduğu, yer şekillerinin Erken Holosen’den günümüze kadar önemli bir değişim göstermediği; bu merkezlerin kurulduğu ve aktif olarak kullanıldığı…

Obruk Göçü
Coğrafya Haber Merkezi / 20 Aralık 2019

Konya Kapalı Havzası’nda yaklaşık 2 milyon yıldır devam eden obruk oluşumu özellikle Karapınar çevresinde hız kazanmaya başladı. Son olarak geçtiğimiz ay Karapınar’da, 2 metre çapında, 8 metre derinliğinde yeni bir obruğun oluşması Jeomorfoloji Derneği’ni harekete geçirdi. Derneğin hazırladığı raporda, obruk oluşumunda insan faaliyetlerinin de önemli etkisi olduğu belirtilerek bölgede su isteği yüksek olan ürünlerin yetiştirildiğine dikkat çekildi. Tarım için yeraltından aşırı su çekilmesi, hatalı arazi kullanım tercihleri, yanlış ve denetimsiz tarımsal sulama faaliyetlerinin bölgedeki çözünmeye uygun kireçtaşları içerisinde obruk oluşumlarını tetiklediği belirtildi. Konuyla ilgili açıklama yapan Jeomorfoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Turoğlu, coğrafi değişkenlerin dikkate alınarak arazi kullanım planının oluşturulması gerektiğini söyledi. ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER Obruk oluşumunun engellenemeyeceğinin vurgulandığı raporda, alınacak tedbirler ile obruk oluşumu hızının yavaşlatılabileceği ve muhtemel zararın azaltılabileceği ifade edildi. Bunun için sıralanan birtakım öneriler ise şöyle: Konya Kapalı Havzası’nın yıllık su bütçesi gözetilerek multidisipliner bir yaklaşımla bütünleşik bir havza yönetimi projesinin ilgili kamu kurumları tarafından uygulamaya konulması. Bölgedeki tarımsal faaliyet tercihlerinin coğrafi koşulları dikkate alınarak gözden geçirilmesi. Tarımsal faaliyetler için yeraltından çekilen toplam su miktarının hızla azaltılması ve denetim altına alınması. Karapınar ve çevresinde su ihtiyacı yüksek olan bitkilerin ekimine denetim ve sınırlama getirilmesi. Havza için bir arazi kullanım planı yapılarak su ihtiyaçlarına göre her yıl ekilecek ürünler, ekim…

Amerika ile Asya kıtaları çarpışarak birleşecek!
Coğrafya Haber Merkezi / 9 Aralık 2018

Amerikan bilim adamları, Amerika ve Asya kıtalarının 50 ila 200 milyon yıllık bir süre içinde Kuzey Kutbu’nda birbirlerinin üzerine binerek birleşeceğini ileri sürdü. Yale Üniversitesi bilim adamları, gezegendeki tektonik hareketlere bağlı olarak kıtaların sürekli hareket ettiğini açıkladı. “Nature” dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, Avrupa ve Afrika kıtaları da Avustralya ile birleşerek yeni süper kıtaya katılacak. Asya, Avrupa, Afrika, Amerika, Avustralya ve Antarktika kıtalarının, yaklaşık 300 milyon yıl önce Pangaea adlı tek bir toprak kütlesinden ayrıldıkları sanılıyor. Yer değiştiren katmanların kıtaları periyodik olarak birbirine doğru ittiğini belirten jeologlar, Dünya üzerinde 1,8 milyar yıl önce Nuna adlı bir süper kıtanın olduğunu, 1 milyar yıl önce Rodinia adlı bir süper kıtanın oluştuğunu ve 300 milyon yıl önce de Pangaea süper kıtasının ortaya çıktığını söyledi. Bilim adamları, gelecek 50-200 milyon yıl içinde Amerika ve Asya kıtalarının birleşmesiyle ortaya çıkması beklenen süper kıtanın adını ise “Amasia” koydu. Yale Üniversitesi’nden Ross Mitchell, Kuzey Amerika ile Güney Amerika kıtalarının giderek birbirine yaklaştığını ve Kuzey Kutbu Denizi’nin de çekilerek Amerika ve Asya kıtalarını birbirlerine yaklaştırdığını söyledi. Yeni süper kıta modeline göre sadece Antarktika süper kıtadan ayrı kalıyor. Ortaya çıkan her süper kıtanın Ekvator üzerindeki sabit bir eksende bir dizi ileri geri rotasyona uğradığını tahmin ettiklerini belirten Mitchell, birbiri ardına…

Öğretmen Ders Notları 2: Konya Ovası Çevresinde Son Yıllarda Artan Obruk Oluşumu
Akademik / 12 Şubat 2018

Konya Ovası Çevresinde Son Yıllarda Artan Obruk Oluşumu Hakkında Son yıllarda özellikle yerel gazeteler ve sıklıkla ulusal basında, Konya Ovasının çevresinde yeni yer göçmelerinin yaşandığı duyurulmaktadır. Adı geçen olayların pek çoğundan sonra dairesel bir şekle sahip, ortasında bir gölün yer aldığı “obruk” olarak anılan yer şekillerinin oluştuğu bildirilmektedir. Obruklar meselesi Türk coğrafya camiasının uzun zamandır yakından takip ettiği, hemen herkesin az veya çok bilgi sahibi olduğu bir konudur. Obruk kelimesi, kavramsal olarak Türkiye’de eksik bir isimlendirme biçiminde bütün karstik çökme şekillerinin ortak adı olarak kullanılmaktadır. İsim, öz Türkçe “opmak” fiilinden türemiştir ki bu kelime anlam olarak çöküntü sonucunda oluşan yer şekillerinin bütününü kapsamaktadır. Fakat günümüzde karstik çökme yapıları, pek çok farklı tipten meydana gelmekte, dolayısıyla da uluslararası camiada farklı adlarla anılmaktadır. Türkiye’de kullanılan anlamı ile obruk, “çözünebilen kayaçların yer aldığı arazilerde bulunan yer altı sularının, kayaçları çözündürerek taşıması sonucunda meydana gelen boşluğun, bir süre sonra çökerek ortadan kalkması ile oluşan dairesel şekillerdir” şeklinde tanımlanabilir. Obruklar, Alp-Himalaya kıvrım kuşağının bir parçası olan Türkiye’nin hemen her yerinde görülebilmektedir. Ancak bu ilginç yer şekillerine en çok Konya Ovasının kuzeyinde, “Obruk Platosu” olarak anılan bölgede rastlanılmaktadır. Yazının konusu Konya Ovasının yakın çevresinde son yıllarda artan obruk oluşumlarının nedenleri ve gelecekte ortaya çıkabilecek risklerdir. Konya…

TÜRKİYE JEOMORFOLOJİSİ PROF. DR. OĞUZ EROL 1989
Akademik / 30 Ocak 2018

“Türkiye’nin Jeomorfolojik Evrimi ve Bugünkü Genel Jeomorfolojik Görünümü” , Yayınlanmamış Ders Notu, İstanbul. Adlı Çalışmadan; TÜRKİYE JEOMORFOLOJİSİ PROF. DR. OĞUZ EROL 1989 ismiyle hazırlanmıştır. Hazırlayanın Açıklaması; Bu metin 2002 yılında Prof. Dr. Oğuz Erol’un daktilo ile hazırlamış olduğu metin esas alınarak bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Aslına sadık kalınan metne kimi şekiller tarafımızdan eklenmiştir. Esasen asıl metnin ekleri 40’ın üzerindedir. Ancak bunları yeniden hazırlamak mümkün olmadığı için yazarın isteği üzerine yalnızca çok önemli olduğu düşünülenler eklenmiştir. 2002 yılındaki metin tekrar ele alınarak üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan e-kitap haline getirilmiştir. Asıl metinde kaynakça bulunmadığı için kısa bir kaynakça tarafımızdan oluşturularak metne eklenmiştir. TÜRKİYE JEOMORFOLOJİSİ PROF. DR. OĞUZ EROL 1989

2009 Yılı Ankara Beypazarı Araştırma Gezisi
Eski Çalışmalar / 30 Ocak 2018

24.01.2009 tarihinde coğrafyabiz yönetiminden Kemal Akalın, Doğu Ateş, Sami Köroğlu, Yalçın Keçici ve aramıza Beypazarı’nda katılan değerli konuksever meslektaşımız Erdal Taşlıçukur ile Beypazarı’nda gerçekleştirmiş olduğumuz İnceleme-Araştırma gezimize ait dosya pdf formatında aşağıdadır. Beypazarı İnceleme Gezisi