BEŞERİ COĞRAFYADA ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ İki hafta önce, Dr. Ali Ekber GÜLERSOY’un göndermiş olduğu hepsi birbirinden değerli coğrafya kitaplarından bir diğeri de “Beşeri Coğrafyada Araştırma Yöntemleri ve Teknikler” adındaki, pek çok yazarın seçkin bölümlerinden meydana gelen kitaptır. Kitap tanıtımımızda şu noktaya dikkat etmenizi rica ediyorum. Bir insanın çok sayıda akademik kitabı bir çırpıda okuması olanaklı değildir. Bu yüzden elimden geldiğince okuduğum, ilgi çekici ve sizlerin acilen görmesi gerektiğini düşündüğüm kitapları paylaşıyorum. PEGEM AKADEMİ yayınlarından çıkan “Beşeri Coğrafyada Araştırma Yöntemleri ve Teknikler” adlı kitap 495sayfadan oluşmaktadır. Dr. Nurettin ÖZGEN’in editörlüğünü yaptığı bu kitap 2016 yılından bu yana güncellenerek gelişiyor(bu çalışmanın 2019’da ikinci baskısı yapılmıştır). Dr. Nurettin ÖZGEN, Dr. Ayşegül ALAZ ŞEYHOĞLU, Emrah Özgürbüz, Dr. İlhan TURAN, Dr. Ersin Kaya SANDAL, Ramazan OKUDUM, Dr. Mehmet ŞEREMET, Dr. Faruk ALAEDDİNOĞLU, Dr. Meryem HAYIR KANAT, Dr. Ali Ekber GÜLERSOY, Dr. Nevzat GÜMÜŞ, Dr. Emin TOROĞLU, Ömer KAYA, Dr. Sedat Benek, Kerime Karabacak, Dr. Necati TOMAL ve Dr. Yılmaz Geçit bölüm yazılarından oluşan bu eser 8 bölümden meydana gelmektedir. 495 sayfalık bu değerli çalışmayı kısa sürede okumanın imkânsızlığının yanında, kendim bir fiziki coğrafyacı jeomorfoloğum. Bundan ötürü kitapta özellikle Dr. Nurettin Özgen’in “Neo-Klasik Paradigmalar ve Coğrafya Bilimine Etkileri” ve Dr. Ali Ekber Gülersoy’un “İnsan-Çevre Araştırmalarında Başlıca Saha…
Özet Göbekli Tepe’nin keşfinden sonra Şanlıurfa’daki diğer neolitik merkezlerin önemi artmış ve bu merkezleri kapsayan arkeolojik kazılar 2019 yılından itibaren hız kazanmıştır. İnsanların yerleşik hayata geçiş süreciyle ilgili paradigmanın sorgulanmasına yol açan Göbekli Tepe bulguları, cevaplanması gereken birçok soruyu gündeme getirmiştir. Bu sorulara cevap aramak amacıyla öncelikle, Göbekli Tepe ile benzer mimari/sanatsal unsurları ve yapı tarzını barındıran ören yerleri son birkaç yılda kazılmaya başlanmıştır. Göbekli Tepe’den sonra öne çıkan ören yerlerinden biri de Karahan Tepe’dir. Burada kazılar 2019 yılında başlatılmış ve günümüzde devam etmektedir. Bazı farklı yönleri olmakla birlikte aynı medeniyetin birer parçası olan Göbekli Tepe ve Karahan Tepe, Güneydoğu Anadolu’daki neolitikleşme sürecinin anlaşılması için önemli bilgiler sağlamaktadır. Araştırmanın temel amacı, geçmişteki doğal ortam özelliklerinin insan faaliyetlerine etkisinin anlaşılmasına katkı sunmaktır. Bu çalışmada, Göbekli Tepe ve Karahan Tepe sakinlerinin geçmişte, doğal coğrafya koşullarına nasıl uyum sağlamış olabileceği paleocoğrafya bakış açısıyla tartışıldı. Adı geçen ören yerlerinin yakın çevresinin jeomorfolojik özellikleri, kayaçları, su kaynakları, bitki ve toprak örtüsü ile iklimsel özellikleri söz konusu merkezlerin ortaya çıktığı Erken Holosen koşullarıyla karşılaştırmalı olarak değerlendirildi. Göbekli Tepe ve Karahan Tepe’nin jeomorfolojik ve topografya özellikleri bakımından oldukça faklı olduğu, yer şekillerinin Erken Holosen’den günümüze kadar önemli bir değişim göstermediği; bu merkezlerin kurulduğu ve aktif olarak kullanıldığı…